21 Mayıs 2012 Pazartesi

“ÜSTÜ AÇIK CAMİ” GÖRENLERİ HAYRETE DÜŞÜRÜYOR



Dünyada eşi benzeri olmayan, geçmişi asırlar öncesine dayanan, Gümüşhane ve Trabzon’un ortak yaylası olan Kadırga yaylasında ki Üstü Açık Cami görenleri şaşkına çeviriyor.

Gümüşhane-Trabzon sınırında bulunan ve diğerlerinden çok farklı olan Üstü Açık Cami faaliyet açısından diğer camilerden hiçbir farkı olmamasına rağmen, görünüş itibari ile diğerlerinden çok farklı. Bin 800m yükseklikte bulunan camide insanlar yüzyıllardır namaz kılıp ibadet ediyorlar. Hoca vaaz verirken sadece camide ki insanlar değil camide bulunmayan çevredeki insanlarda hocanın vaazini izliyor ve dinleye biliyorlar.

20 Mayıs 2012 Pazar

TARİH YENİDEN CANLANIYOR


İstanbul’un Anadolu tarafında bulunan ‘’Tarihi Kadıköy Çarşısı’’ restore edilerek yeniden canlandırılmaya çalışılıyor. Kadıköy Belediyesi iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında tarih doku aslına uygun bir şekilde inşa edilecek.



       İstanbul dünyanın bir çok kültür ve medeniyetine  başkentlik yapmış  bir  şehir. Bütün  tarihi dokusuyla  sokaklarıyla ,çarşılarıyla,sarayları ve hamamlarıyla tarihi dokusunu.  Osmanlı devletine başkentlik yapmış olan bu şehir 2010 Avrupa kültür başkenti  seçilerek bunu bir kez daha kanıtlamış oldu. Bu tarihi doku içerisinde ‘’Tarihi Kadıköy Çarşısı’nda bulunmaktadır’’ çarşının tarihi İstanbul kadar eskilere dayanmaktadır.

ABD'nin Libya gerçeğini Wikileaks çözdü

Wikileaks belgeleri ABD'nin Kaddafi liderliğindeki Libya'ya 2 yıl öncesine kadar silah sattığını ortaya çıkardı.Hürriyet'in haberine göre sızdırma belgeleri yayınlanan WikiLeaks'in iki gündür internete koyduğu 75 bin belge arasında dikkat çeken bazı başlıklar şöyle:


KADDAFİ'NİN 'AB' HAYALİ


16 Nisan 2009 tarihli, ABD'nin Trablus Büyükelçiliği kriptosuna göre Libya lideri Muammer Kaddafi, Trablus'ta yapılan bakanlar düzeyindeki olağanüstü toplantıda, Afrika Birliği'ni Avrupa Birliği benzeri uluslarüstü bir birlik haline getirmeyi önerdi.


LİBYA'YA ABD SİLAHI!

Bir başka belgede, Libya hükümetinin ABD Senatörü ve Cumhuriyetçilerin son başkan adayı John McCain'in 2009'daki Trablus ziyaretinden önce Washington'dan "ölümcül silahlar" satın almak istediği belirtiliyor. McCain bu konuda Libya'ya yardımcı olacağı sözü verdi. Ayrıca ABD, 2 yıldan kısa bir süre önce Libya'ya üçüncü ülkeler vasıtasıyla askeri malzeme satıyormuş.

ELÇİDEN BAKANA İLAÇ TEHDİDİ

26 Nisan 2004 tarihli kriptoya göre dönemin ABD Büyükelçisi Eric Edelman, Amerikan ilaç şirketlerinin lobi faaliyetlerinin ardından dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ'dan randevu aldı. Ankara'nın uygulamaya hazırlandığı yeni ilaç politikaları nedeniyle Amerikan ilaç şirketlerinin mağdur olduğunu, "jenerik" ilaçların pazarda daha büyük pay sahibi olması nedeniyle araştırma ve geliştirmeye büyük paralar yatıran orijinal ilaç firmalarının zarar ettiğini, yatırımlarının karşılığını alamamaları halinde Türkiye'ye yatırım yapmayı keseceklerini söylemiş. Bakan ise ilaç şirketlerinin dayatma yapması durumunda Türkiye'nin gerekli koruyucu tedbirleri alacağını söylemiş.

TÜRKİYE'DE İNSAN DENEYİ Mİ?

30 Nisan 2004 tarihli, Ankara Büyükelçiği çıkışlı kripto bilmece gibi. Dönemin ABD Büyükelçisi Eric Edelman "Yabancı kurumları da içeren ve yeni teklif edilen bir araştırma projesinin dış siyasi etkileri -Türkiye" başlıklı bu kriptoda şöyle yazıyor:
"İnsan ve hayvan deneklerin onaylanması beklenirken, Büyükelçilik teklif edilen ve kısmen Türkiye'de yapılacak bu projeye karşı çıkacak bir dış politik neden görmüyor."

TÜRKİYE'NİN SON KOMÜNİST ŞEHRİ:

ABD Büyükelçisi Eric Edelman, iki Karadeniz şehrine yaptığı gezileri 29 Haziran 2004 tarihli kriptoada Washington'a rapor ederken, Zonguldak için kullanılan "Türkiye'nin son komünist şehri" ifadesini başlığa çıkarmış. İfade, dönemin Zonguldak Ticaret Odası basın sözcüsü Kemal Mert'e ait.

İLK 'KÜRTÇE' KULLANIMI

22 Ağustos 1988 tarihli ve ABD'nin İzmir Konsolosluğu çıkışlı kriptoda, 22 PKK'lının tutuklanmasından bahsediyor. Kriptoda, "Tutuklananların yanında bulunan iki dildeki propaganda materyalinden bahseden Türk basını ilk kez 'Kürtçe' ifadesini de kullanmış oldu" deniyor.



İsrailli yerleşimciler böyle silah sıktı


İsrailli insan hakları örgütü B'Tselem, Batı Şeria’da Yahudi yerleşimciler ile Filistinli Araplar arasında yaşanan son çatışmaların sıcak görüntülerini yayınladı.


     Olaylar, Cumartesi günü Batı Şeria’daki Filistin kasabası Asira el Kibliya’da gerçekleşti. İsrail yerleşim bölgesi Yitzhar’da yaşayan Yahudiler ile kasabalı Araplar 2 saat boyunca birbirleriyle çatıştı.


     Sivil giyimli ama silahlı Yahudi yerleşimciler, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF)’e bağlı askerlerin yanı başında, kendilerine taş atan Arapların üzerine ateş açtı. Bir kişinin vurularak kanlar içerisinde kalması an be an görüntülendi. Yaralının hastaneye götürülmesi sırasında Asira el Kibliya’dan tekbirler ve feryatlar yükseldi.


     B’Tselem sözcüsü Sarit Michaeli, görüntülerde yüzünden vurulduğu görülen şahsın 24 yaşındaki Fathi Asayira olduğunu, gencin Nablus’taki bir hastanede tedavi altına alındığını söyledi. Michaeli, İsrailli yerleşimcilerin Filistinlilerin evlerine yaklaşarak taş attıklarını, yangın çıkarmaya çalıştıklarını ve olayların bu yüzden başladığını belirtti.


    Yitzhar sözcüsü Avraham Binyamin ise, ateş açan silahlı sivillerin, “hayatları Filistinliler yüzünden tehlikede olan” yerleşim bölgesi güvenlik görevlileri olduğunu savundu. IDF’den yapılan açıklamada ise, konuyla ilgili soruşturma açıldığı belirtildi.

Öğretmenlere aidat müjdesi

280 bin sınıf öğretmeninin zorunlu olarak üye olduğu İLKSAN üyeliği gönüllülük esasına dayanacak. 321 TL öğretmenin cebinde kalacak.


     Hükümet, eğitim sendikalarının İLKSAN’a zorunlu üyelik şartının kaldırılması talebini kabul etti. Konfederasyonların toplu sözleşme masasına getirdiği zorunlu üyelik yerine ‘gönüllülük’ esası getirilecek. Orta ve lise öğretmenlerine de İLKSAN’a üye olma yolu açılacak.


     Memurlar ile hükümet arasında yürüyen toplu sözleşme masasına İlksan’a üyelik konusu da geldi. Hükümetle anlaşılması durumunda sandığa üyelik zorunlu olmaktan çıkacak. İlkokul öğretmenlerinin yanı sıra orta okul ve lise öğretmenlerine de üyelik yolunu açacak yasal değişiklik yapılacak.


  "280 Bin üyesi, 90 milyon geliri var"



     Yaklaşık 280 bin sınıf öğretmeninin üye olduğu İLKSAN’ın yıllık aidat geliri toplamı 90 milyon lira. Her bir öğretmenin maaşının yüzde 2’si zorunlu olarak İLKSAN’a kesiliyor. Bu da ortalama olarak her bir öğretmen maaşından ayda 27 lira, yılda ise 321 liralık kesinti anlamına geliyor.


     İLKSAN üyesi bir öğretmen emekli olduğunda İLKSAN’a yatırdığı parayı yüzde 150 fazlasıyla alıyor. Sandık ayrıca maluliyet durumunda emeklilik haklarını veriyor. Evlilik, şehitlik, doğal afet, ölüm durumlarında da üyesine ödeme yapıyor. Ayrıca piyasa faizinin altında faiz oranlarıyla üyelerine 48 aya kadar kredi kullandırıyor.


     Sandığın, hali hazırda 341 milyon liralık arsası, 21 milyonluk da tesisi bulunuyor. Toplamda 450 milyonluk varlığı olan sandığın, 2011 yılı üyelik geliri ise 90 milyon lira.

Ferrari'de garanti devri başladı


FerMas Satış ve Pazarlama Müdürü Ferhat Albayrak, sadece Tofaş çatısı altında yer alan FerMas tarafından Türkiye'de satılacak Ferrari modellerine garanti verileceğini kaydetti.

     Albayrak, bu kararın sektöre de bir örnek olmasını beklediklerini dile getirerek, bundan sonra ana üreticinin kararıyla Türkiye'de FerMas tarafından satılmayan hiçbir Ferrari modelinin geçerli garanti kapsamında değerlendirilmeyecek olmasının önemine değindi. Albayrak, ''Ferrari'nin aldığı bu karar ile kayıt içi ekonomiye fayda ve ülkemizin vergi gelirlerine daha fazla katkı sağlayacak olmaktan dolayı mutluyuz'' değerlendirmesinde bulundu.
   
     Türkiye'de Tofaş çatısı altında 8 yıldır Ferrari ile Maserati'nin markalarının distribütörlüğünü sürdüren FerMas'ın, aradan geçen süre zarfında 158 farklı Ferrari modelini kusursuz hizmet anlayışıyla sahipleriyle buluşturduğunu ifade eden Albayrak, 2012 yılı başından itibaren yine bir ilke imza atan FerMas'ın, müşteri aracını satsa bile 7 yıl boyunca yıllık bakım kapsamında yer alan araç genel kontrolünden motor yağı ve filtresi değişimine, fren hidrolik değişiminden işçiliğe kadar rutin kontrollerden ücret almadan hizmet veren satış sonrası uygulamasıyla da dikkat çektiğini kaydetti.


Türkiye'de 46 kene türü var


Kelkit Havzası'nda başlayan ve yurt genelinden örneklerin de değerlendirildiği TÜBİTAK destekli araştırma çalışmasında, Türkiye'de yaşayan 46 kene türünün yaşadığı belirlendi. Bunlardan 38'inin, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı'nı bulaştırabildiği bildirildi.


Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muhlis Özkan, Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOPÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Şaban Tekin ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet Bursalı'nın, Kelkit Havzası'nda yer alan Tokat, Çorum, Yozgat ve Sivas illerinde, sert kene faunasının (türlerinin) ortaya çıkarılması, kene türlerinin sistematiğinin oluşturulması, bu kenelerle taşınan KKKA virüsü ve diğer kene kökenli virüslerin teşhisinin ve genetik karakterizasyonunun yapılması amacıyla TÜBİTAK desteğiyle 2006 yılında başlattığı araştırma çalışması tamamlandı.

MHP'de Bahçeli'nin ilk rakibi belli oldu


MHP lideri Devlet Bahçeli'nin ilk rakibi belli oldu! Kasım ayında yapılacak kongrede aday olduğunu açıklayan MHP eski milletvekillerinden Ahmet Çakar, Bahçeli ve ekibini, ülkücü hareketi küstürmekle suçladı.


     Eski MHP Milletvekili Ahmet Çakar, yaptığı basın konuşması ile 2012 yılı Kasım ayında yapılacak Olağan Genel Kongrede MHP Genel Başkanlığı'na aday olacağını açıkladı. Mevcut parti yönetiminin, partinin temeli olan ülkücü hareketi küstürdüğünü ve bir arada tutamadığını ifade eden Çakar, kendi gayesinin ise ülkücü hareketi bir araya toplamak olduğunu söyledi.


     Ülkücü harekete katacakları yeniliğin, öncelikle gönülleri fethetmek olduğunu dile getiren Çakar, MHP tarafından gündeme getirilen 'Lider Ülke Türkiye' projesini hayata geçirebilmek için davasına ve ideolojisine tam anlamıyla inanmış, iman etmiş insan unsurlarının yönetimlere gelmeleri gerektiğini söyledi. Partiye karşı yapacakları en büyük katkının ise ehil kadroların iş başına getirilmesi olduğunu belirten Çakar, "Biz, birbirine inanan ve güvenen, davasını bilen ve yaşayan ve özellikle ilahi ilmin tarif ettiği gibi yaşayan insanlardan oluşan bir heyet kuracağız. Ülkücü hareket, takriben 1965'lerden bu yana üniversitelerden mezun veren, çok zengin ve aydın bir kadro hareketidir. Milliyetçi Hareket Partisi, merhum Genel Başkan Alparslan Türkeş ile yola çıktığı zaman sosyal tabanını üniversiteye dayandıran ilk siyasi partidir." ifadesini kullandı.


     Demokrasinin ve partilerin üzerine kabus gibi çökmüş olan taassubu ortadan kaldıracaklarını dile getiren Çakar, "Parti mensubu taassubiyeti çok kötü bir şey. Farklı partilerden olan kişilerin, diğer partililere selam veremiyor. Böyle şey olur mu? Bu bölücülüktür. Bunu kaldıracağız." diye konuştu.


     Darbelerin hiç birinin Türk milletine bağlı olmadığını belirten Çakar, darbelerin köküne karşı olduklarını söyledi. Çakar, "27 Mayıs'tan 12 Mart'a, 12 Eylül'e, 28 Şubat'a gelin. Biz bunları lanetle anıyoruz. Hiçbirini de tasvip etmiyoruz. Sorgulanmalı, yargılanmalı ve hak ettikleri ceza da verilmelidir eyvallah. Amma bir şey var. Adaleti ve insafı elden bırakmadan. Yani cezayı hak edenle etmeyeni, suçu olanla olmayanı ayırt edemiyorsanız o zaman siz bu işi bilmiyorsunuz demektir." şeklinde konuştu.


Kaynak : http://www.internethaber.com/mhp-ahmet-cakar-kongre-aday-devlet-bahceli--427670h.htm#ixzz1vRnHPQk5

VE BEŞİKTAŞ'DA BEKLENEN SON

Beşiktaş Kulübü, teknik direktör Tayfur Havutçu'nun sözleşmesinin karşılıklı feshedildiğini açıkladı.



Siyah beyazlı kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklama şu şekilde:
"Tayfur Havutçu ile anlaşılarak sözleşmesi karşılıklı olarak feshedildi. Havutçu'nun talebi doğrultusunda yarın 13:00'de yapılacağı duyurulan basın toplantısı da iptal edildi. Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Tayfur Havutçu arasında yapılan sözleşmenin tarafların karşılıklı anlaşma sağlaması üzerine fesih edilmesine karar verilmiştir. Başkanımız Fikret Orman ve Futbol Komitesi Başkanımız Tamer Kıran, Pazartesi günü Ümraniye BJK Nevzat Demir tesisimizde bir basın toplantısı düzenleyerek kararı kamuoyuna duyurmak ve Havutçu'ya bugüne kadarki hizmetleri nedeniyle Beşiktaş'a yakışır biçimde teşekkür etmeyi arzulamış ve Havutçu'nun da oluru alınarak toplantı duyurusunu kamuouyu ile paylaşmıştır. Ancak günün ilerleyen saatlerinde Tayfur Havutçu, sözkonusu toplantıya katılmak istemediğini iletmiştir. Toplantının iptal edildiğini belirtir, Tayfur Havutçu'ya bugüne kadar Beşiktaşımıza yaptığı hizmetlerden ötürü teşekkür eder, teknik direktörlük kariyerinde kendisine başarılar dileriz."

CEZAEVİNDEN KULÜBEYE...
Beşiktaş'ta 2010-2011 sezonunun son döneminde teknik direktör Bernd Schuster'in görevinden istifa etmesinin ardından takımın başına geçirilen Tayfur Havutçu, 3 Temmuz'da başlayan futbolda şike iddiaları soruşturması kapsamında yaklaşık 5 ay tutuklu yargılanmıştı.
Cezaevinden tahliye edilmesinin ardından Beşiktaş Futbol Takımları Genel Koordinatörlüğü görevine getirilen Havutçu, Süper Final öncesi Carlos Carvalhal'ın yerine yeniden teknik direktörlük koltuğuna oturmuştu.

AZGIN DALGALAR 5 KİŞİNİN CANINI ALDI


İskenderun'da denize giren 6 öğrenci boğuldu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.



Hatay'ın İskenderun ilçesine bağlı Karaağaç beldesinde serinlemek için denize girdikten sonra kaybolan Kur'an kursu öğrencisinin cesedi bulundu. Denizde boğulan 6 öğrencinin kimliği belirlendi.

Karaağaç beldesinde denize girdikten sonra kaybolan öğrencilerden Ömer Faruk Kurter'in cenazesi yapılan çalışmalar sonucu bulundu. Denizde boğulan diğer 5 öğrencinin isimlerinin ise Eyyüp Can Seher, Ramazan Duran Güven, Mustafa Kul, Mehmet Bilgin ve İzzet Zorba olduğu öğrenildi.


Öğrencilerin cenazesi İskenderun Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı.


Çevredeki vatandaşlar tarafından kurtarılan 9 öğrencinin tedavisi İskenderun Devlet Hastanesi'nde sürüyor.


SORUŞTURMA BAŞLATILDI!


Kırıkhan Kaymakamı Fecri Fikret Çelik ile olay yerinde incelemede bulunan Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, burada yaptığı açıklamada, Kırıkhan ilçesi Kur'an kursundan 1 belletmen ve 18 öğrencinin İskenderun'a bağlı Karaağaç beldesine gezi düzenlediklerini belirterek, gezi esnasında yüzmek amacıyla denize giren Kur'an kursu öğrencilerinden 6'sının boğulduğunu bildirdi.


Olayla ilgili adli ve idari soruşturmanın başlatıldığını belirten Vali Lekesiz, ''Ölen öğrencilerimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum'' diye konuştu.
Bu arada İskenderun Sahil Güvenlik Komutanlığı, İlçe Jandarma Komutanlığı ve Emniyet Müdürlüğü ekipleri de bölgede incelemede bulundu.


CENAZELER AİLELERİNE TESLİM EDİLDİ


Hatay'ın İskenderun ilçesine bağlı Karaağaç beldesinde serinlemek için girdikleri denizde boğulan Kur'an kursu öğrencisi 6 çocuğun cenazeleri ailelerine teslim edildi.


Alınan bilgiye göre, İskenderun Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Kırıkhan ilçesindeki Kur'an kursunun öğrencileri Eyyüp Can Seher, Ramazan Duran Güven, Mustafa Kul, Mehmet Bilgin, İzzet Zorba ve Ömer Faruk Kurter'in otopsileri tamamlandı.


Cumhuriyet savcısının da katıldığı otopsinin ardından cenazeler ailelerine teslim edildi.
Boğulma tehlikesi geçiren ve çevredekiler tarafından kurtarılan 8 öğrenci de İskenderun Devlet Hastanesi'nde yapılan tedavilerinin ardından taburcu edildi. Öğretmen Yunus Pamuk'un ise aynı hastanedeki tedavisinin sürdüğü öğrenildi.


Bu arada AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar, hastaneye gelerek boğulan öğrencilerin ailelerine baş sağlığı dileğinde bulundu.

Cenazelerin yarın öğle namazının ardından defnedileceği öğrenildi.